Merve, 27 yaşında, enerjik ama bir o kadar da kafası karışık bir kadındı. Üniversiteden yeni mezun olmuştu ve İstanbul’un kalabalığına karışmak için ailesinin yanından ayrılıp Ataşehir’e taşınmıştı. Bu semti seçmesinin sebebi hem modern yapısı hem de merkezi seks oluşuydu. Ayrıca burada yalnız kalmak ama tamamen izole olmamak mümkündü; insanlar mesafeli ama yardımseverdi. Ona tam da aradığı özgürlüğü sunuyordu.
Yeni taşındığı apartman 16 katlıydı ve penceresinden şehrin yüksek kulelerini, uzakta beliren Çamlıca Kulesi’ni izleyebiliyordu. Sabahları perdeleri açtığında koca şehir ayaklarının altında gibi hissediyordu. Ama yalnızlık da çoğu zaman kapısında nöbet tutuyordu.
Merve, bir dijital ajansın sosyal medya departmanında çalışıyordu. İşini evden yürütüyor, bazen de Ataşehir escort kafelere gidip bilgisayarını açıyordu. Özellikle Nevzat Tandoğan Parkı’nın yakınındaki küçük bir kafe onun uğrak yeriydi. Burada hem çalışıyor hem de insanları gözlemleyerek hayal gücünü besliyordu.
Bir gün kafede otururken yan masadaki yaşlı bir adam ona gülümsedi ve elindeki oral eski bir İstanbul kartpostalını uzattı. “Gençken burası dutluktu,” dedi adam. “Şimdi herkes başka bir şeyin peşinde.” Merve, bu kısa sohbetten çok etkilenmişti. Ataşehir escort beton kuleleri arasında bile insanların hikâyeleri, geçmişleri ve hayalleri vardı.
Merve, gün geçtikçe yaşadığı yere daha çok bağlandı. Kendi ritmini buldu: sabah yoga, öğlen dijital toplantılar, akşam yürüyüşler. Sokakları milf keşfederken yeni insanlarla tanıştı, bir mahalle kedisine “Fıstık” adını verdi, kütüphanelere gidip eski dergilere göz attı.
Artık Ataşehir onun için sadece bir semt değil, bir karakter gibiydi. Her sokağıyla konuşuyor, her binada bir hikâye görüyordu. Merve yalnız yaşasa da kendini hiç yalnız hissetmemeye başladı. Çünkü artık kendine ait bir hayatı vardı, kendi seçtiği bir yolda ilerliyordu. Ve bu yol, binaların arasından geçse bile gökyüzüne doğru uzanıyordu.
Bir yanıt yazın