
28 yaşındaki Elif, hayatında yeni bir sayfa açmak için İstanbul’un dinamik semtlerinden biri olan Ataşehir escort taşınmıştı. Geride bıraktığı küçük şehirden sonra bu kadar büyük, düzenli ve hızlı bir yer ona önce biraz yabancı gelse de zamanla buraya ait olduğunu hissetmeye başlamıştı. Yeni taşındığı rezidansın 10. katından şehre baktığında, sanki bütün hayatı önünde seriliydi. Sabah trafiğinde yavaşça götten akan arabalar, hızla yürüyen insanlar, güneşin cam kulelere çarpıp içeri yansıttığı ışık… Hepsi Elif’in içini umutla dolduruyordu.
Elif bir reklam ajansında grafik tasarımcı olarak çalışıyordu. Uzun süredir sadece bilgisayar başında iş üretiyor, sosyal hayatına pek zaman ayırmıyordu.
Bir sabah, kahvesini alıp parka doğru yürürken kırmızı montlu bir kadın dikkatini çekti. Kadın, parkın köşesindeki bankta oturmuş, defterine bir şeyler seks yazıyordu. Elif, her sabah aynı saatte onu görmeye başladı. Bir sabah cesaretini toplayıp yanına oturdu. “Ne yazıyorsunuz?” diye sordu. Kadın başını kaldırdı, gülümsedi. “Kendime mektuplar. Gelecekte okumak için.”
Bu tanışma Elif’in hayatını değiştirdi. Kırmızı montlu kadının adı Nuray’dı. 62 yaşındaydı ve emekli bir öğretmendi. Her gün parka gelir, yazı yazar, insanları izlerdi. Elif, onunla geçirdiği zaman sayesinde kendi içine dönmeye başladı. Kendine daha fazla vakit ayırmaya, yaşadıklarını yazmaya ve duygularını fark etmeye başladı.
Aylar geçtikçe Elif, Ataşehir escort kök saldığını fark etti. Artık semtin sokakları, kafeleri, kitapçıları onun bir parçasıydı. Her sabah geçtiği sokakta tanıdığı yüzler vardı. Ve en önemlisi, hayatında ilk defa gerçekten “kendi” gibiydi.
Bir yanıt yazın